Ebru’nun Felsefesi

Bazı günler, şafak veya gurup vakti ufka bakarsınız; kırmızı, sarı, lacivert ve mavi renklerin en ilâhi tonları ile bulutlardan bir ebrunun daha doğrusu ebrinin şekillendiğini görürsünüz. Yine bazı gecelerde, bulutlu semalar kadar geniş bir ebru teknesine, mehtabın usta fırçasıyla lacivert, mavi ve ışıklı beyazın bütün nüansları serpiştiriverdiğine elbet rastlamışsınızdır. İşte, sanatkâr dedelerimiz, bir anda değişip kaybolan bu semavi güzellikleri yeryüzüne aksettirerek, onların ağaç yeşiline ve toprak rengine olan hasretini giderdikten sonra, bu şahane tabloyu kağıt üstünde de ebedileştirmeyi bilmişlerdir. Bu anlayış içinde sanatkârın benlikten uzaklaşan gönlü, sanki ebru teknesinde şekillenmiş gibidir. Artık o zaman büyümeye başlayan ebru teknesi derya kadar genişler, genişler ve bir kainata döner. Ebrucunun gönlü gibi... Hz. Ali ne güzel buyurmuş : Sen kendini küçük bir cisim sanırsın, halbuki bütün bir alem sende dürülmüştür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder